
Barsak kanserleri son yıllarda artış göstermiştir. Bunun nedeni kolonoskopi ve sigmoidoskopi gibi tarama yöntemleri sayesinde daha fazla hastada kolon kanseri teşhis edilmesi olabilir.
Kolon kanseri inen kolon, transvers kolon, çıkan kolon, sigmoid kolon ve çekum olmak üzere 5 bölümden oluşurken tedavi yöntemleri neredeyse aynıdır. Ancak rektum kanseri barsağın son 12cm’ini oluşturur ve tedavisi farklıdır. Özellikle lokal olarak ilerlemiş rektum kanserinde radyoterapinin önemi büyüktür. Ameliyat öncesi kemoterapi ve radyoterapi yapılması sonuçları olumlu yönde etkilemektedir ve de birçok hasta doğru yöntemlerle yapılmış cerrahi tekniklerle tamamen iyileşebilmektedir.
Dördüncü evre kolon ve rektum kanserleri son yıllarda altın çağını yaşamaktadır. Özellikle biyolojik ajanların kemoterapilerle kombine edilmesi, metastaz cerrahisinin gelişmesi ve immünoterapi ilaçlarının keşfi hastaların 10 yıl öncesine göre çok daha uzun yaşamasını hatta iyileşmesini sağlamıştır. Bu ilaçlardan bazıları bevacizumab, ziv-aflibersept, setuksimab, panitumomab, pembrolizumab, nivolumab ve regorafenib’tir.